the book thief

mark zusak'ın ölümün ağzından yazdığı kitabıdır. ikinci dünya savaşı sırasında almanya'da evlatlık verilen liesel meminger'ın yaşadıklarını anlatır.

çok güzel film ve kitaptır. içinde umudu barındırır. ölmeden önce okuyun, izleyin.

"bir insan benimki gibi bir kalbe sahip değildir. insan kalbi bir çizgiyken benimki daire biçimindedir ve doğru zamanda doğru yerde olmak konusunda kusursuz bir yeteneğim vardır. bunun sonucu olarak, insanları hep iyi ve kötü durumlarda bulurum. hem güzelliklerini hem çirkinliklerini görürüm ve ikisinin nasıl aynı yaratıkta olabildiğini merak ederim. ancak onlarda benim kıskandığım bir şey var. insanlar ölecek kadar akıllılar..."

markus zusak adlı yazarın 2. dünya savaşı dönemini ölümün ağzından anlattığı eserdir. kitapta o dönemde yaşayan liesel meminger'in hikayesi anlatılmış ve liesel'in en yakın arkadaşı olan rudy steiner'den da bahsedilmiştir. okunulması için tavsiyelerimdendir. --- spoiler --- insanlar benim lanetim! --- spoiler ---

markus zusak tarafından yazılmış 2.dünya savaşı sırasında nazi döneminde almanya ' da üvey anne babasının yanında kalan bir kızın evlerinde sakladıkları yahudi ile aralarında geçenlerle birlikte savaşın etkileri ve ölümü anlatmaktadır. ilk olarak 2005 yılında yayınlanan ve pek çok ödül alan kitabın daha sonra filmi de çekilmiştir. kitapta geçen güzel cümlelerden biri; "'bu çok güzel bir gün,' dedi max, paramparça bir sesle. ölmek için harika bir gün. bu şekilde ölmek için harika bir gün."

nazi almanya'sında geçen güzel, biraz hüzünlü, sıkılmadan okunabilecek bir kitap. ölümün ağzından okuyorsunuz hikayeyi, bu biraz ilginç. olumsuz olarak değerlendirebileceğim bir kısmı var ki, kitap kendi kendine spoiler veriyor. kendine has bir dil oluştursa bile ister istemez heyecan kırıcı oluyor bu yüzden de.

''“açlıktan ölüyorum,” diye cevap verdi liesel. bir kitap için...'' 'başlangıç olarak' dedi, 'kitaplarının her birini alacağım ve hepsini yakacağım.' bu korkunçtu. 'onları ocağa veya şömineye atacağım.' kesinlikle bir diktatör gibi davranıyordu ama bu zorunluydu. 'anladın mı?' "kelimeler çok ağırdır. kelimelerden hem nefret ettim hem de onları sevdim ve umarım onları doğru yazmışımdır."

markus zusak'ın yazdığı nazi almanyasınin yaşandığı yıllarda geçen kitap. liesel meminger'ın evlatlık verildiği üvey ailesini ve sakladıkları dostuyla beraber yaşadıklarını anlatıyor. ne kadar yorum yaparsam o kadar spoiler vereceğimi hissediyorum. o yüzden bir okuyun derim. filme de uyarlanmış.